Scream Jill'e döndü.
"Şehre atom bombası attık."
"Atom bombası?" dedi Scream. Duyduğuna pek inanamamıştı. "Böyle bir yaratık için fazla zahmetli değil mi atom bombası?"
"Olay o kadar basit değil." dedi Jill. "Önce şu durumda bir kurtulalım da."
"Bazukaya karşı bir su... pardon Desert Eagle kullanmak ne kadar mantıklı?"
Jill cevap vermeden Nemesis'e ardı ardına saydırdı.
Yaratık baygınlık geçirmeye başladı.
Bu fırsattan istifade Jill, Scream ve MillAvriLewo oradan sıvıştılar.
Bir süre arkalarına bakmadan koştular.
Jill, nefesi kesildiği için durmak zorunda kaldı. Yakınlarındaki bir duvara yaslanarak soluklanmaya başladı.
Bunu gören Scream ve MillAvriLewo da durdular.
"Hayırdır?" diye sordu Scream. "Neden durduk?"
"Yoruldum... İzin verin de dinleneyim."
"Peki dinlenelim." dedi MillAvriLewo. Tedirgin bir şekilde etrafına bakıyordu. "İnşallah tekrardan karşılaşmayız şu izbandutla."
"Bizi bir defa görmesi yeter. Onu bulmasak da o bizi bulur."
"...diyorsun?" dedi Scream.
"Bu filmi daha önce de görmüştüm." dedi Jill. "Dediğime inanın."
"Vışşşş... Laflara bak! Bu filmi daha önceden görmüşmüş."
"Sen fazla kaşınıyorsun Scream... Bilmem farkında mısın?" dedi Jill. "Nemesis'in seni öldürmek istemesine şaşırmadım."
"Yahu bir şey demedim ki?"
"Bir şey demediğin buysa, desen ne olacak merak ediyorum?"
"Fazla merak kediyi öldürür."
"...diyorsun?" dedi Jill. "Nasıl oldu?"
"Kapağa gel kapağa!" dedi MillAvriLewo. Ağzı kulaklarındaydı. "Yalnız fazla oyalanmasak iyi olacak. Eğer Nemesis bizi bulursa, elindeki bazuka ile kapağın kralını yapar."
"Haklısın..." dedi Jill. Eliyle saat kulesini işaret etti. "Yardım çağırmıştım. Kısa süre içerinde gelirler. Acele etsek iyi olur."
"Ne ara çağırdın yardımı?" dedi Scream. "Deminden beri tabana kuvvet koşuyoruz...?"
"Sizinle karşılaşmadan önce çağırmıştım. Hadi gidelim!"
"Sözüm ona bira alacaktın MillAvriLewo. Nemesis bahanesiyle arada kaynadı

"
"Raccoon City'den kurtulalım da, alırız abi."
"İyi bakalım. Öyle olsun

"