Forever Ziyaretçi Nihai Biyo-Organik Silah Evriliş Diriliş Çöküş Kuruluş Başlangıç
Bizler İnkâr Edilemeyiz! -Forever Ekibi
  • 4262
  • 17

LW

  • Site Kurucusu
  • *
  • Çevrimdışı
  • İleti: 561
    • Profili Görüntüle
Silent Hill Türkiye Röportajı
« : 14 Kasım 2011, 23:11:40 »
Türkiye'de faaliyet gösteren az sayıda oyun-hayran sitesi var ve bu, aslında büyük bir sıkıntı. Çünkü piyasada destek alabileceğiniz ya da güvenebileceğiniz kimse yok. İşte biz de, zaten hâli hazırda Silent Hill TR ile benzer amaçları taşıdığımızdan ortak olup, birbirimizi destekleyeceğimizin sözünü vermiştik birkaç zaman önce.

Bugünse bu bağı bir adım daha öteye taşıyarak Silent Hill TR'nin kapısını çaldık, sağolsun onlar da bizi geri çevirmediler ve ortaya, samimi sayılabilecek tarzda bir röportaj çıktı. Fikrinden dolayı yöneticim Bilal'e ve başta konuyla ilgili yakından ilgilenen Orçun üstatla birlikte SHTR ekibinin her birine teşekkür ederim. Buyrun, SHTR'yi birlikte tanıyalım...


Röportaja başlamadan önce beni tanımayan herkese, kendimi ve röportaj için yapılan bu afişi tanıtma gereğini görüyorum. Her şeyden önce bir bilgi alışverişi yapacağız, kime hitap ettiğinizi bilmenin sağlıklı olması bir yana sizin adınıza yapılan bir çalışmanın anlamını, bizzat sizin de bilmeniz, yaptığımız etkinliğe daha da samimiyet, anlam katacaktır. Öncelikle kendimi tanıtayım: Ben Resident Evil Türk yöneticilerinden Bilâl Karakuş. Genel olarak mizahi ve sırnaşık (!!!) bir yönüm olduğundan soruların bazısında bunları sezmeniz durumunda, affınıza sığınıyorum.

Afişe gelecek olursak, tasarımı fazla abartı olmayan Silent Hill Origins kapak tasarımı üzerinden yapılan eklemelerle meydana getirilmiş bir çalışma. Silent Hill Origins'in baz alınmasının nedeniyse aslında sizin başlangıcınıza inme arzumuzdu, ki soruların çoğunluğu da buna göre hazırlandı. Ek olarak afişe Resident Evil'dan ve RETürk'ten bazı unsurlar kattık. Gözünüze ilk çapan RETürk'ü temsil eden Albert Wesker karakteri olacaktır, Wesker'in da arkasında Resident Evil'in kült öğesi Spencer Konağına yer verdik ve ortaya böyle bir çalışma çıktı.

Bilâl Karakuş (DWG22): Başlangıç olarak Silent Hill TR ekibini tanıyarak röportaja giriş yapmak isteriz. Bize, yapmakta olduğunuz görevlerle kendinizi tanıtır mısınız?

Kadir Tatlısu -Dark_Lord-: Sitenin kurulma fikrini veren, dolayısıyla Kurucusu ve daimi savunucusuyum.

Can Pahalı -ShadowMan-: Öncelikle selamlar, adım Can Pahalı; Sitedeki rumuzum ise"ShadowMan", Silent Hill Türkiye bünyesine 2009 Yılının başlarında; Şubat ayında katıldım. Webmaster adı altında elimden geldiğince işleri aksatmadan yürütmeye çalışıyorum. 3 yıla yakın bir süre içerisinde bu kademeye gelmem çok tuhaf bir şekilde oldu. Dark_Lord ile yani nam-ı diğer Baş Hafız ile bu konuyu hiç konuşmamıştım, Silent Hill Türkiye zorlu bir dönemden geçiyordu ozamanların Web Master'ı tabir-i caizse dönekliK yaparak kadrodaki yerini boş bırakmıştı; Silent Hill Türkiye birkaç gün hizmet veremedi. Alan adımızı değiştirdik, Dark_Lord ile sitenin durumu hakkında konuştum. Kodlama adına çok az şey biliyordum, o anki Silent Hill aşkı ve Kadir abimin desteği ile bu işin içerisine gözlerim kapalı bir şekilde atladım. Hayatımda ilk defa gördüğüm yüzlerce kodun arasından çıktığımda ise Silent Hill Türkiye WWW.SİLENTHİLLTR.ORG adı altında yoluna kaldığı yerden devam ediyordu. Çok şükür bugünlere kadar geldik...

Denk geldikçe haberler eklemek, teknik sorunları elimden geldiğince gidermek, daha yeni ve görsel bir tasarım çerçevesinde üyelerimize o Silent Hill havasını yansıtmak boynumuzun borcudur.

Orçun Çavuşoğlu -Scream-: Merhabalar, ben Orçun ÇAVUŞOĞLU. Silent Hill Türkiye sitesinin forum bölümünden sorumluyum. Genel olarak forumdaki öncelikli görevim, düzeni ve iç huzuru sağlamaktır. Bu görevimin haricinde, Silent Hill serisi ile alakalı en güncel haberleri takip ederek, sitemizin her daim güncel kalmasına katkıda bulunmaya çalışıyorum.

Dilek Çay -dbckafi-: Şuan sitenin editörüyüm. Doğrusu bu pozisyona gelmeden evvel, silenthilltr.org'da yıllardan beri beraber olduğum arkadaşlarımla çok şey yaşadık. Gerek neşeli, gerekse hüzünlü olaylar. O dönemlerde dostluğumuz her ne kadar sıkı olsa da maalesef sadece kendi çıkarları üzerine düşünen bir takım zihniyetlerde vardı aramızda. O yüzden bazı tatsızlıklar yaşanarak siteden 1 sene gibi bir süre olmakla beraber ayrı kaldım. Ama neyse ki inancımızı yitirmeyerek her şeye rağmen yolumuzda olmasını da bildik. Bu da bizim bir farkımızın herkes tarafından rahatça görülmesini sağlıyor; dostluğumuzun. silenthilltr.org 3 seneden beri var olan bir site. Bense 1 sene ayrı kalmamın dışında, 2 sene kadar da kendileriyle beraber çalıştım. Bu sene içinde geri döndüğümde ise, sitenin emektarları arasında olduğum için; bana editörlük teklif ettiler ve bende zevkle kabul ederek görevimin en iyi şekilde üstesinden gelmeye çalışıyorum.


Bilâl Karakuş: Silent Hill tutkusu sizde tam olarak nasıl başladı ve bu tutkunun evreleri hangi aşamalardan geçerek Silent Hill TR olmayı başardı?

Can Pahalı: Silent Hill'in her oyuncuyu etkileyecek nitelikte bir oyun olduğunu düşünüyorum. "Bir kere girerseniz, bir daha asla çıkamazsınız." sözünün tam olarak felsevi nitelikte olduğunu söyleyebilirim. Bizde bir kere girdik... Ve çıkmak istemiyoruz, gerek Türk fanlar ile iç içe olmak, gerekse Silent Hill'i yaşam felsefesi edinmiş insanların bize yansıttığı o sıcak havayı solumak, gerekse asla ardı arkası kesilmeyecek soru işaretlerini haz alarak açığa çıkartma isteği bizi bir araya getiriyor; Silent Hill Türkiye yapıyor.

Silent Hill bir tutku değildir, bir hastalıktır. İnsanların adrenalinden beslenen, onların vücudundaki kalkık tüyleri görmekten zevk alan "Sessiz Tepe"nin ardındaki canavardır...

Dilek Çay: Elbette ki ilk oyunla beraber başladı bu tutku. Ama seride en çok hikayenin işlenişi bakımından, ikinci oyunu seviyorum. O tutku bambaşka bir şey... Gerçekten sözde değil özde bir tutku. Hele ki Lisa Garland karakterini daha başka bir severdim. Onda ki gizem ve iyi halleri daha bir hoşuma gider ve benimserdim. Ne yazık ki ölümüne de çok üzülmüştüm. Gayet duygusal ve insanın içine işliyordu adeta... Silent Hill'ın sadece sıradan bir korku oyunu olmayıp, insanların üzerinde bıraktığı çok önemli bir nokta vardır ki; psikoloji. Gerçekten yapımcılar bunu insanlara hissettirmeyi başarıyorlar diyebilirim. Özellikle her hikayede bazı bağlantılı noktalar ve karakterlerin yaşamlarındaki pişmanlıklarını gördüğümüzde oyunun etkisi bize de ister istemez psikoloji olarak yansıyor. Bir de zaten meşhur müzikleri yok mu..? Beni benden alan bir başka Silent Hill gerçeği tutkusu olmuştur.

Kadir Tatlısu: 2000 yılının ocak ayıydı.. Oyunu Türkiye'de ilk oynayanlardan olduğumu düşünüyorum.

Oynadığım dönemin kış olması ve bulunduğum yerin kışı sisli ve de karlı geçirmesi; beni Silent Hill'e bağladı.

Sonraları Silent Hill 2 ile katlanan bu tutku 2007 yılında, zamanının geldiğini düşündüğüm bir anda birden fazla kişiye ulaşmak adına ilk adımı atıldı.

Orçun Çavuşoğlu: Silent Hill serisi ile olan ilk tanışmam Silent Hill 2 oyunu ile ilgili oldu. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, yıl 2002'ydi. Adını şu an hatırlayamadığım bir oyun dergisinin sayfalarını karıştırırken, Silent Hill 2 oyununun inceleme yazısı gözüme takılmıştı. Her ne kadar yer verilen ekran görüntüleri ilgimi çekmese de yazıyı okumaya karar verdim. İyi ki de karar vermişim; çünkü, konusu ile dikkatimi çekmeyi fazlasıyla başarmıştı. Bu oyunu mutlak suretle oynamam gerektiğini anlamıştım, ta ki 'Platform' kısmında 'Playstation 2' yazısını görene kadar. "Ne yapmalıyım?" diye düşündükten sonra bir Playstation 2 almaya karar verdim. Araştırmalara başladım. Ne var ki, fiyatının hiç de benim altından kalkabileceğim miktarda olmadığını gördüm. Mecburen bu sevdadan vazgeçtim. Ancak aklım halen o oyunda, Silent Hill 2'deydi. Oynayamayacağımı bildiğim halde ekran görüntülerine baktım. Fragmanlarını izleyip durdum.

Gel zaman git zaman, bir gün internette dolaşırken Konami'nin duyurusu ile oyunun bilgisayarlara da uyarlanacağını öğrendim. O andaki mutluluğumu hatırlıyorum... Kelimelere dökemem. Dışarıdan biri göre sayısal lotodan büyük ikramiyeyi tutturduğumu sanır, ama ben sadece bir oyunun bilgisayara uyarlanışına seviniyordum.
 
Evet, Silent Hill ile tanışmam böyle oldu. Bu oyun bana daha önceki hiçbir oyunda tatmadığım hissi yaşattı. Giderek oyuna her bir adımda daha da bağlanıyordum. Bu bağlılık devam oyunları ile daha da bir pekişti.

Silent Hill 4: The Room'un çıkışına yakın, seri ile ilgili elde ettiğim materyalleri bir araya toparlayıp, gerekli düzenlemelere giderek 'Silent Hill Arşivi'ne dönüştürmeye karar verdim. Bu arşivim, her çıkan seri oyunu ile birlikte daha da genişledi, genişlemeye de devam ediyor...

Silent Hill 4: The Room ile Silent Hill: Origins'in arasındaki zamanda vatani görevimi yapmak için askere gittim. Dönüşümün ardından, 2008'in başlarında, Silent Hill ile ilgili araştırma yaparken Silent Hill Türkiye'yi buldum...


Bilâl Karakuş: Şahsen en çok merak ettiğim şeylerden biri, Türk oyun sektöründe nasıl hayatta kaldığınızdır? Çünkü ülkemizdeki piyasa fazlasıyla zorlu ve oyuncuların ilgisini çekecek şeyler yapmak da beceri istiyor.

Orçun Çavuşoğlu: Ayakta kalabilmemizin en büyük nedeni, bu işi ticari amaç güderek değil de, tamamıyla gönüllü olarak yapıyor olmamız. Bu işten herhangi bir maddi gelirimiz yok. Sitemize katkıda bulunan her bir birey, bu işi tamamıyla gönüllü olarak yapmaktalar. Geçmişte fırtınalı bir dönemimiz olmadı mı? Oldu. Hatta bir süre önce, bir zamanlar sitemizde görev yapmış olan diğer yöneticisi (ki Resident Evil Türk olarak sizinle aramızda yaşanmış olan soğukluğun tek nedeni) ile aramızda yaşanan husumet neticesinde kapanmamıza ramak kalmıştı, ama her daim birbirimize kenetlenmemiz ve yöneticimiz Kadir TATLISU'nun sayesinde tekrardan rayımıza oturduk. Kabuk değiştirerek yolumuza devam ediyoruz. Gücümüzü de tamamıyla üyelerimizden alıyoruz. Bu güç devam ettiği sürece, biz de bu yolda her şeye rağmen yürümeye devam edeceğiz.

Dilek Çay: Bir tek değişmeyen ve dünya var olduğundan beri süregelen bir kural vardır ki; kaliteli olmak. İşte biz bunu kurulduğumuzdan bu yana başarıyla sürdürüyoruz. Kaliteli haberler, özgün içerikle ziyaretçilerimize istediklerini verebiliyoruz. Sitemizi sürekli güncel ve ilgi çekici haberler ve etkinliklerle güncel tutarak kalitemizi ve görselliğimizi zenginleştirebiliyoruz. Kabul edelim ki, bazı insanlar görselliğe baksalar da daha sonradan dikkat edecekleri en önemli husus içerik ve bilgi olacaktır. Zaten o yüzden hala dünyada iyi iş yapan ve bunu devam ettiren kurumlar var diye düşünüyorum.

Can Pahalı: Aslında bu sorunun cevabı çok kolay-gibi gözüküyor- bunun başlıca sebeplerinden birisi Silent Hill gibi kaliteli bir yapımın peşinden gitmemizdir. Eğer oyunlar konusunda biraz uyanıksanız, araştırmacı iseniz ve üşenmeden 2 satırlık bir bilgi için dakikalarca bilgisayar başında kafa patlatıyorsanız bilin ki hakkınızı alırsınız. Eğer Silent Hill'i sadece oyun olarak görmüyor iseniz, bu saydıklarım hiç zor bir şey değil. Hatta tam tersine insan bunları yaparken zevk alıyor. İnsanlara doğru içerik sunmak büyük özveri gerektiren çalışmaların sonucunda ortaya çıkıyor.

Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise işini büyük bir aşk ile yapan kişilerin, karşılıklarını kısa süre içerisinde almalarıdır. Türkiye'nin zorlu bir sektör olduğu net bir gerçek, insanlar oyunları sadece oynamış olmak için oynuyor; fakat bizi ayakta tutan o oyunları yemiş bitirmiş insanları görmektir. Elimizden geldiğince bu kişileri bünyemizde tutmaktır.

Kadir Tatlısu: Oyuncular 2'ye ayrılıyor. Konuya önem veren ve grafiklere önem veren...

Ben her zaman ilki oldum ve bu yüzden de seçici oldum. Ama son zamanda grafiklerin müthiş derece de öne geçmesi bunu, karşı koyulmaz bir hale getirdi.

Türkiye‘de oyun sektörü yok ne yazık ki... Yeni yeni oluşuyor işte, Sony sayesinde...

Bilâl Karakuş: Peki, tecrübe ettiğim kadarıyla sanal ortamda olsa bile, birlik olmaktan ziyade ipinizi çekmek isteyen kişiler oluyor. Sizin de karşınıza böyleleri çıktı mı ya da doğrudan buna benzer bir şey yaşadınız mı?

Dilek Çay: Maalesef oluyor evet. Zaten sanal ortamlarda bu olaylar olmazsa olmaz hale geldi. Aslında doğrusu da bu. Yani birisi de çıkıp "bizim sitede hiç böyle şeyler olmaz." derse yalan söylemiş olur diye düşünüyorum. Zira insanlar farklı farklıdır. Farkındalıkları sebepleridir ki herkes değişik şekillerde düşünür. O yüzden herkese istediğini istediği gibi veremezsiniz. Yani herkesi diledikleri gibi memnun edemezsiniz. İlle bir yerde patlak vermek zorundadır. Bugün olmazsa yarın olacaktır... Bizde bu konu ile ilgili zamanında bir takım tatsızlıklar yaşadık. Fakat sitemiz şuanda bakterilerden tamamen temizlenip tekrardan kendine geldi diyebilirim rahatlıkla.

Can Pahalı: Çok iyi bir noktaya değindiniz, üzülerek söylüyorum ki evet, maalesef bu tür olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Ezbere bir cevap olacakmış gibi gözüküyor aslında, ama eminim ki sizlerinde karşınıza böyle kişiler çıkmıştır. Neden biliyor musunuz ?
Çünkü insanlar bencil, insanlar başkalarının mutluluğuna katlanamıyor, az şeyler ile yetinmeyi bilmiyor. Ne yazık ki Silent Hill Türkiye yıllardır bu tür olaylar ile iç içeydi, son zamanlarda pek karşımıza çıkmıyor. Bu tür kişilerin "en kısa zamanda k*çlarını tekmelemek" gerekiyor. Bu kişiler kimi zamanlarda kendi bünyemizden çıktı, bunun başlıca sebebinin güven-sizlik- olduğunu düşünüyorum.

Her şeyin başında olduğu gibi, bu işinde başında "Güven" olduğunu düşünüyorum.

Kadir Tatlısu: Bu site ilk günden beri ipini çekmek isteyen ve kuyusunu kazmak isteyen insanlarla mücadele ediyor. Daha geçenlerde ciddi bir durumla karşılaşmıştık hatta, ama bizi düşürmek isteyenlerin hevesi kursaklarında kaldı.

Orçun Çavuşoğlu: Ortak yapılan her tür işte mutlak suretle uyuşmazlıklar olacaktır. Bu da gayet doğaldır. Fabrikasyon bireyler olmadığımız için zaman zaman fikir ayrılıklarımız olacaktır. Bu anlaşmazlıkların sonucunda, sizin de yukarıda belirttiğiniz üzere 'intikam almak' gündeme geliyor. Nitekim, sizin de bildiğiniz üzere Tanshaydar (Tansel ALTINEL) rumuzlu yöneticimiz ile yaşadığımız husumet sonrasında bizi yoldan çıkartmak için sitenin elinde bulundurduğu yönlendirmesini değiştirerek, Silent Hill Türkiye'yi sonsuza kadar kapatma girişiminde bulundu. Bu girişim, sitemizin diğer yöneticisi Dark_Lord'un (Kadir TATLISU) elimizden alınan site yönlendirmesini takip ederek hakimiyeti altına alması ile raydan çıkan Silent Hill Türkiye'yi tekrardan rayına oturtmayı başardık.

Bilâl Karakuş: Açıkçası zaten bizim gibi Türk oyun siteleri az olduğu hâlde, bu sitelerin birbirini desteklememesi bana çok saçma geliyor. Elbette hiç tecrübesi olmamış bir siteyi de doğrudan desteklemek doğru olmaz. Sizin bu konudaki tutumunuzu öğrenebilir miyiz?

Kadir Tatlısu: İyi yapılan her iş övgüyü hak ediyor. Ama şu var ki bu ülke de meyve veren ağaç her zaman taşlanır. Yani bu işin desteklenmemesinin nedeni çekememek bence.

Benim görüşüm ise, Amacı aynı olan her topluluk birbirini desteklemeli ve savunmalıdır.

Orçun Çavuşoğlu: Bu durum, ülkemizde ne yazık ki bir nevi takım tutmak gibi görülüyor. İnsanlar kendilerini, hayranı oldukları takıma ait hissediyorlar. Bir nevi ülke içinde ülke kurmak gibi bir şey olarak görülebilir (belki). Bu doğrultuda da gruplaşmalar, hayranı olduğu oyunu ve adına açılan Türkçe içerikli hayran sitesini / sitelerini yücelterek, aynı kulvardaki diğer siteyi /siteleri kötülemeler geliyor. Bu benim açımdan tabi ki de üzücü bir durum. Sonuçta, bizler Türk insanıyız. Bu ülkede birden fazla ulus yaşamıyor. Birbirimize elimizden geldiğince centilmen davranmamız, destek olmamız gerekir. Aynı amaç için uğraşıyoruz: Oyun dünyasının kilometre taşı ve bizim de hayranı olduğumuz oyunlara, aynı oyunların hayranı olan diğer oyuncular için elimizden geldiğince Türkçe içerik sağlamak. Her ne kadar çatısı altında toplandığımız oyunlar farklı olsa da, amacımız ortak. Bunu unutmamız gerekir.

Benim bu konuya şahsi bakış açım, tecrübesi olsun veya olmasın, aynı amaç için yola çıkmış diğer sitelere elimizden geldiğince destek sunmak şeklindedir.

Diley Çay: Kesinlikle destekleme konusuna katılıyorum. Elbette ki birbirimizi bu konularda en iyi şekilde takip etmemiz ve desteklememiz gerekiyor ki birlikten kuvvet doğar lafı hedefine ulaşsın. Yalnız hiç tecrübesi olmayan siteleri de konunuzla alakalı gördüğünüz zaman onlara da bir el uzatmamız lazım diye düşünüyorum. Şayet bu işleri bazen de çekirdekten yetiştirerek daha iyi yerlere beraberce gelmenizi sağlayabilirsiniz. O insanı destekleyip bünyenize kattığınız zaman hem iyi dostluklar hem de sağlam ve bilgili oyun arkadaşlarınız olabiliyor cidden.

Can Pahalı: Türkiye'de bu tür sitelerin sayısı bir hayli az, kesinlikle bu siteler birbirlerini desteklemeli. Bizim adımıza, daha doğrusu Resident Evil Türk adına ilk adım atıldı. Devamının geliceği konusunda hemfikiriz. Asıl sorun bu sitelerin arasında bir köprü görevi oluşturacak kişilerin olmamasıdır diye düşünüyorum. Orçun Hafız'ın yani Scream'in yardımı ile kendi adımıza en önemli adımı attığımızı söylemek isterim. Tabi ki sizlerinde duyarlılığınız göz ardı edilemez :)


Bilâl Karakuş: Aramızda belli bir husumetimiz olduğundan ve tür olarak da birbirine yakın oyunlarla ilgilendiğimizden anlaşmamız diğer türlere göre kolaydı; fakat diyelim ki, Silent Hill'in türünden çok uzak bir oyun, sizden destek istemiş olsaydı, yine aynı tutumu sergiler miydiniz?

Kadir Tatlısu: Destek vermek üstte de dediğim gibi amaçlar aynı olursa mümkün olur.

Yani atıyorum Sims Türk bile destek istese,  destek veririz. Ama desteği vermeden önce ki araştırma kısmı epey uzun sürer.

Orçun Çavuşoğlu: Türkçe içerikli bir oyun sitesi olduktan sonra elimizden gelen her türlü desteği sunmaya çalışacağımıza inanıyorum.

Can Pahalı: "Çok Uzak" bir oyun türü diyorsunuz. O zaman bunu hepimizin az çok bildiği bir oyun olan Counter-Strike olarak düşünelim.

Hayır hiç sanmıyorum, bence bu tür yakınlaşmalar için oyun sektörlerinin/türlerinin birbirlerine yakın oluşu çok iyi bir faktör. Mesela Silent Hill ile Still Life'ı bağdaştıracak olursam biraz daha ılımlı bakabilirim olaya. Silent Hill Serisinden çok uzak bir oyun olsada içerisinde az çok korku öğesi barındırdığından dolayı biraz daha umutlu olabiliyor insan.

Dilek Çay: Şahsen ben aynı tutumu sergilemezdim. O oyun hakkında bilgim varsa kesinlikle elimden geldiğimce yardımcı olmaya çabalardım. Yoksa bile belirli kaynaklara yönlendirirdim. Her zaman şu hususu savunurum; kuvvetten birlik doğar.

Bilâl Karakuş: Farkındayım, çok fazla teknik soru sordum :D Bize, biraz amacınız hakkında bilgi verir misiniz?

Orçun Çavuşoğlu: Estağfurullah... Soruları cevaplamak benim açımdan büyük bir zevk oldu :D Birazcık da matematik veya edebiyat sorusu sorsanız fena olmaz...? :P Neyse... Silent Hill Türkiye olarak, Silent Hill serisine Türkiye'de elimizden geldiğince kaynak olmak, oyun dünyasındaki Silent Hill serisi ile ilgili en son gelişmeleri ilk elden sunmak amacındayız.

Dilek Çay: :) SilentHillTR.org, hem Silent Hill'ın tutkulu oyuncularına hem de siteyi fazla amacından saptırmayacak şekilde dizayn edilmiş tasarımımızla, diğer oyuncu arkadaşlarımız için özel olarak kurulmuş bir bilgi paylaşım ve bir topluluk platformudur.

Kadir Tatlısu: Amaç, Türkiye'de Silent Hill'e Türkçe kaynak olmak.
Silent Hill severlerin sahipsiz ve azınlık olmadığı, tam aksine kendi içinde dünyası ve ortamı olan bir mekan oluşturmak...

Can Pahalı: Başlıca amacımız Silent Hill'in Türkiye'deki hayranlarını aynı çatı altında toplayıp onlara, Türkçe içerikler ile en kısa zamanda haberleri makaleleri, röportajları yansıtmak. Akıllarına takılan konuları spoiler vermeden aydınlatmak, Fan çalışmalarını; videoları, fotoğrafları, resimleri vb. şeklinde yapılan medya çalışmalarını yayınlamak başlıca amaçlarımızdandır.


Bilâl Karakuş: Gördüğüm kadarıyla Türkiye'de Silent Hill adına hiç kimsenin atamadığı adımları atmışsınız. Acaba yakın zamanda hiç Konami'yle iletişim kurdunuz mu veya kurmayı düşünüyor musunuz?

Dilek Çay: Çok teşekkür ederiz. Şahsen bu konuda yönetimdeki diğer arkadaşlarım daha çok ilgililer. Onlar bu konu hakkında ellerinden geldikçe gerekli ilgiyi göstermeye uğraşıyorlar. Ben de elbette ki yardımcı olmaya çalışıyorum.

Kadir Tatlısu: Adımların çoğu bu işe gönüllü girişen üyeler sayesinde oldu aslında, kimsenin emeğini gözardı edemeyiz.

Konami ile ilgili birkaç temasımız oldu, Silent Hill Downpour'un Türkçe olması konusunda attığımız e-postalara geri dönüşler yapıldı. Olumlu olmadı o ayrı...

Can Pahalı: Downpour ilk duyurulduğunda Konami'yi mail yağmuruna tutmuştuk aslında, sesimizi duyurmaya çalışmıştık "Türkçe Silent Hill İstiyoruz !" demiştik. Pek fazla ses getirmese de, net bir cevap alamasak da böyle sıcak bir temasın bizleri mutlu ettiğini düşünüyorum. Şahsen bu olay beni mutlu etti. Belki de ilerleyen zamanlarda sesimizi duyururuz, bu konuya bir hayli umutlu bakıyorum... Neden olmasın ?

Orçun Çavuşoğlu: O adımları atmak aslında hiç de kolay olmadı, ama gerek kadronun bu konudaki kararlılığı, gerekse de üyelerimizin desteği ile buralara kadar gelmeyi başardık. Üyelerimize çok şey borçluyuz.

Geçtiğimiz aylarda Silent Hill: Downpour açısından Türkçe içerik desteği için Konami ile iletişim kurmaya çalışmıştık. Ulaşabileceğimiz tüm iletişim adreslerini denedik. Şu an için geri dönüşler haricinden herhangi bir olumlu gelişme olmadı.

Bilâl Karakuş: Mevcut ve gelecekteki projelerinizi, düşüncelerinizi bize anlatır mısınız? Elbette gelecekteki projelerinizin gizliliğini korumak isterseniz anlayışla karşılarız.

Kadir Tatlısu: Gizlilik demeyelim de, epey uzunlar ve buraya sığmazlar diyelim.

Can Pahalı: Gerekli olan tek şeyin zaman olduğunu düşünüyorum. Aklımda çok şey var, bunlardan birkaçını sizlerle paylaşmak isterim; Silent Hill'in Türkçeleştirilmesi adına yamaları kendi etiketimiz altında yeniden yapmak, En Güncel haberler ve koca bir ayın özeti; Grafik Tasarımları ile Aylık veya haber yoğunluğuna göre 2 Aylık dergi çıkartmak. Silent Hill Türkiye'nin evini, sitemizi daha konforlu ve kullanışlı hale getirmek; görsel bir tasarım ortaya çıkartmak şuan için başı çeken fikirlerimizdendir. Tadından yenmeyecek birkaç nokta daha var fakat zamanı geldiğinde herkes öğrenecektir bunların ne olduğunu.

Dilek Çay: Kendimce siteyle ilgili şuan için bir proje fikri bulundurmuyorum. Elbette ki ileride aklımda oluştukça bunları ekip arkadaşlarımla detaylı olarak konuşabileceğim. Fakat sitemizde Genel Moderatör olarak görev yapan emektar Orçun (Scream) arkadaşımızın şu anda gerçekleştirmek istediği ve bunda da gayet başarılı olarak devam ettiği bir projesi var. Amacı ise; Tüm Silent Hill oyunlarını seriden giderek videolu içerik olarak Türkçe tam çözüm olacak bir şekilde ziyaretçilerimize sunmak. Tamamlandığında gerçekten harika bir emek olduğunuz göreceksiniz.

Orçun Çavuşoğlu: Şu aralar site genelinde bir iş bölümü yapmak gibi bir projemiz var. Özet geçmek gerekirse, her bir bölüm için ayrı bir ekip kuracağız. Forumumuzun düzeni ve huzuru için hali hazırda bir Genel Moderatör'ümüz var. Sitemizi her daim güncel tutabilmek için yapılacak çeviriler için bir Çeviri Takımı, haberler için de bir Haber Ekibi kurmak niyetindeyiz. Yakın bir zamanda çıkacak olan Silent Hill HD Collection ve Silent Hill: Downpour için Türkçe içerikli videolu tam çözüm rehberleri hazırlamak gibi projelerimiz var. Ayrıca, ana sayfamızda da bir tasarım değişikliğine gitmeyi düşünüyoruz.

Bilâl Karakuş: Ekip olarak birbirinize ve üyelere güveniyor musunuz? Yönetim anlayışınız nasıl?

Kadir Tatlısu: Güvenmediğim insanı değil ekibimde, aynı ortamım da bile tutmam. Bu yüzden güven konusu bu kadar önemli benim için...

Yönetim anlayışım eskiden çok sertti, bilenler bilir. Şu ara biraz ılımlı olmaya çalışıyorum, ama suistimal edildiğini düşünüyor ve görüyorum. Yani yakında eski sert tutumuma geri dönecekmişim gibi görünüyor.

Dilek Çay: Elbette ki ekip olarak bugün hala dostluğumuzu sürdürüyor ve birbirimize inancımızla, güvenimizle bağlıyız. Ortamımız yılların verdiği güzellikle ve aramıza yeni katılan samimi arkadaşlarımızla harika gerçekten. Yönetim anlayışımız ise; eskiye göre daha bir kafadar. Zira önceki sorulardan, cevaplarımda bahsettiğim bir kaç zihniyet yüzünden anlaşmazlıklar olmuş ve bunlar ister istemez üyelere yansımış olsa da şuan ki silenthilltr.org harika bir platform oldu. Ziyaretçilerimize sıkma ve baskı olmayacak şekilde her zaman olduğu gibi yolumuzda devam ederek yerinde hizmet vermeye gayret ediyoruz.

Can Pahalı: Daha önceden de söz ettiğim gibi bizi ayakta tutan başlıca faktörün "Güven" olduğunu düşünüyorum. Sizce de her sitenin alt yapısını oluşturan bu değil mi? Birbirlerine güveni olmayan bir yönetim kadrosunun hemen hemen hiç geleceği olmadığını söyleyebilirim.

Üyeler de aynı şekildedir, her sitenin kendine has kemik üyeleri olur; söylemek isterim ki o üyelere de en az yönetim kadrosundaki arkadaşlarım kadar güveniyorum :)

Orçun Çavuşoğlu: Zaman içerisinde edindiğimiz tecrübeler, geçirdiğimiz fırtınalı dönem sayesinde hem iyi günümüzde, hem de kötü günümüzde (nikah memuru gibi oldu :D) ve sadece iyi günümüzde yanımızda olan üyelerimiz kendilerini fazlası ile belli ettiler. Tabii bu dönemin ardından yönetim kadrosu kısmında da ufak tefek değişikliklerimiz oldu. Şu an hem iyi, hem de kötü günümüzde yanımızda olan sadık üyelerimizle yolumuza devam ediyoruz. Birbirimize tam olarak güveniyoruz.

Yönetim olarak ise eskiden birazcık sert olan yapımız, son dönemlerde şeffaflaştı. Yani o sert tutumumuzdan pek bir eser kalmadı diyebiliriz. Bir nevi 'ayna' olarak nitelendirebiliriz. Yani karşımızdaki nasıl bir tutum sergiliyorsa, bizler de ona göre bir tutum sergiliyoruz.


Bilâl Karakuş: Kişisel olarak sırf merakımdan soruyorum: Gerçekten "Hafızlar Zirvesi"ni gerçekleştirip Los Angeles'a gitme durumunuz var mı? :D

Can Pahalı: Gerçekten bu soruyu okurken bile içim kıpır kıpır oluyor, bu çok zor bir şeymiş gibi gözüküyor; ama bakarsınız bu Silent Hill aşkı çok çok uzun zaman sonra bazı birikimler sonucu bizleri -mekan anlamında- bir araya getirir ve bir zamanlar Scream'in yazmış olduğu o hikayeyi yaşama zevkine erişiriz! Gerçekten ben bunun olacağına inanıyorum... Ve neden olmasın? Diyorum :)

Dilek Çay: Bu harika bir soru oldu. : ) Şahsen ben ve arkadaşlarım gitmeyi elbette çok istiyoruz. Güzel dostlukların bulunduğu ve ortamımızın sağlam olduğu ekiple beraber, Silent Hill'ın zevkini orijinal yerinde tatmayı düşünsenize? Umarız ki imkanlar ileride uygun olduğunda bavulları toplayıp "haydi silent hill kasabasının meşhur sisinde kaybolalım..." diyebiliriz. :) (ve aynı zamanda umarız ki güzel ülkemize geri dönme şansımızı da bulabiliriz...)

Kadir Tatlısu: :D Daha Türkiye'de buluşamadık ki Los Angeles olsun.. :D Ama sanırım AstHafız Orçun bizi yakında paralel bir evrende oraya götürecek :D

Orçun Çavuşoğlu: İstedikten ve maddi imkanlarımız da el verdikten sonra neden olmasın? :D Belki uzun süreli orada kalamayız, ama en azından birkaç gün süreyle neden olmasın? Tabi her şey umduğumuz gibi gider de, Silent Hill kasabasının yerleşik olduğu mekanın gerçekteki halinde başımızı derde sokmazsak! :D

Bilâl Karakuş: Şimdi her şeye bir kenara koyacak olursak bu işi, yani SHTR'yi sürdürmek istiyor musunuz?

Can Pahalı: Kesinlikle evet, Silent Hill Türkiye'nin yaşamımızın bir parçası olduğunu söyleyebilirim. Silent Hill Türkiye'den kopmak demek; Silent Hill'de haritanı kaybetmek demektir, el fenerinin pilinin bitmesi demektir, oyunu kayıt edeceğin sırada elektriklerin gitmesi demektir.

Silent Hill'siz bir hayat düşünemiyorum. Evet ciddiyim...

Kadir Tatlısu: Bu bir iş olmaktan öte bir Sevda. Benim sevdam da ölsem bile bitmez. Bu yüzden yaşadığım sürece benim, ölürse de vasiyetimi yaşatacağına inandığım kişilerin; bu sevdayı hep alev alev taşıyacağını düşünüyorum.

Dilek Çay: Kesinlikle. Biz var olduğumuz sürece site her daim olduğu gibi ayakta kalacaktır.

Orçun Çavuşoğlu: Amacımız, Resident Evil Türk ailesi olarak sizlerin amacı ile tamamıyla aynı :) Yani sizlerin Resident Evil markasını Türkiye'de bir yerlere getirmeyi başardığınız gibi, bizler de Silent Hill markasını Türkiye'de bir yerlere getirmeye çalışıyoruz. Bu kült serinin hayranı olup da, İngilizce dili olmayan insanların, bu oyunun içeriğini anlayabilmelerini sağlamak istiyoruz. Bu yoldan hiçbir zaman geri dönmeyeceğiz.

Bilâl Karakuş: Silent Hill dışındaki oyunlara bakış açınız nedir? Daha doğrusu Silent Hill'e aynı kefeye koyduğunuz oyunlar oluyor mu; yoksa SH'nin yeri siz de başka mı?

Dilek Çay: Elbette ki Silent Hill'ın yeri bende her zaman için ayrı olacaktır. Fakat açıkçası ben oyun konusunda tek bir türe bağımlı olarak sürekli onunla ilgilenmem. Bir oyun manyağı bayan olarak diğer oyunları da elimden geldiğince severek ve zevkle takip ediyorum. Oyun dünyasını çok seviyorum cidden... Bu benim vazgeçilmez tutkum.

Orçun Çavuşoğlu: Silent Hill Türkiye olarak, Silent Hill ile aynı (ve Silent Hill'e yakın) kategoride yer alan diğer oyunlarla da fazlası ile severek ilgileniyoruz, oynuyoruz, ama onları asla Silent Hill ile aynı kefeye koyamayız. Silent Hill bizim için her daim ön plandadır.

Can Pahalı: Silent Hill'in yeri kesinlikle çok farklı diğer oyunlara göre, okadar aşırı olmasada Silent Hill ile aynı kefeye koyduğum bir yada iki oyun vardır. Bunların başında "Shadow Man" gelir, çocukluğumda oynadığım bir oyun 1999 yapımıdır. Korkmanın ne demek olduğunu ben bu oyunda öğrendim, o zamanlar Silent Hill'i bilmiyordum tabii ki...

Silent Hill kadar sevdiğim ve oynamaktan zevk aldığım birkaç oyun daha söyleyecek olursam eskilerden; Blair Witch Serisi, Blood Omen ve Legacy of Kain, The Thing, Dino Crisis Serisi, Clive Barker's Undying, Aliens vs Predator I ve II... Kesinlikle unuttuğum oyunlar da olmuştur :) Güncel oyunları söylemek istemiyorum, birkaç yapım dışında piyasa iyice sapıttı zaten. Hayatımdaki "En"leri biraz önce saydım.

Tabiki doğal olarak Silent Hill Serisinin bunların yanında çok farklı bir yeri vardır. Anlatılamaz, sadece o durumun içerisinde bulunan kişi tarafınca yaşanılabilir.

Kadir Tatlısu: Aynı kefe değil de, benzer etkiyi yapan ve bir oyundan çok öte de olan seriler var tabi ki... Kısaca sayacak olursak; Grand Theft Auto, Max Payne, Hitman ve bir de Red Dead Redemption.


Bilâl Karakuş: Eminim ki sizin içinizde de hatırlayanlar olacaktır. Bir zamanlar sürekli olarak Resident Evil ile Silent Hill karşılaştırılmaya çalışılırdı. Hatta bu konuda düşmanca tartışmalar bile çıkardı. Daha önceden ve az da olsa şimdi de ara sıra yaşanan bu ilginç saçmalığı nasıl yorumluyorsunuz?

Orçun Çavuşoğlu: Başta gerek Merlin'in Kazanı, gerekse de TR Gamer siteleri olsun, geçmişte Silent Hill ile Resident Evil oyunları hep aynı konular üzerinden bir çok defa karşılaştırıldı. Başlarda normal olarak başlayan bu tartışmalar, ilerledikçe üyelerin birbirlerine kişisel hakaretler ettikleri hararetli tartışmalara kadar vardı. Ne var ki bir süre sonra (o dönemin üyeleri olarak) boşa kürek çektiğimizi fark ettik. Gençlik cehaleti bu olsa gerek... Hani şimdiki aklım o zamanlarda da olsa, tartışmalara imkanı yok girmezdim. Sürekli bir merkez etrafında döndüğümüzü ve hiçbir yere varamadığımızı, elimize tartıştığımız kişilerin kırdığımız kalplerinden başka hiçbir şeyin geçmediğini gördük. Bunu fark ettiğimiz anda da, artık bu tip tartışmalara gerek sözlü gerekse de davranışlarımız ile girmeyeceğimizi belirttik. Yapı ve konsept olarak hiçbir şekilde birbirine benzemeyen bu iki oyunu birbiriyle karşılaştırmak, elma ile armudu karşılaştırmak gibi bir şey oluyor. İkisi de meyve, ama ikisinin verdiği tat ve iç-dış görünüşleri tamamıyla farklı. Bu durumda, bunun üzerine bir tartışma yapmak son derece mantıksızdır. Diyeceğim o ki, Silent Hill ile Resident Evil'ın karşılaştırılması, akıntıya kürek çekmekten farklı değildir. Her iki oyunun da birbirlerine göre avantajları ve dezavantajları var. Bununla birlikte 'Silent Hill'i oynayan Resident Evil'ı oynayamaz!' veya 'Resident Evil'ı oynayanın Silent Hill'e yaklaşması yasaktır!' diye bir kural yok. Yani kendisine 'ben oyuncuyum' diyen herkes, kült olmuş bu iki seriye de arşivinde kalıcı olarak yer vermelidir.

Kadir Tatlısu: Tam olarak saçmalık olarak yorumluyorum. Kendi dahil olduğu grubu yüceltmek adına, bir başka iyi seriyi gömmeyi amaçlayan zavallıların çabaları sadece... Silent Hill ile Resident Evil kıyaslanmak yerine bir ağacın dalları olabilirler.
İlla bir üstünlük sağlanması gerekirse de, her ikisine de ilham veren Alone in the Dark ikisini de kapsar.

Dilek Çay: Ben de, saçmalık olarak yorumluyorum. Şayet ki ben hem Resident Evil hem de Silent Hill'ı çok seviyorum. Bu oyunlar her ne kadar tarz olarak birbirlerine yaklaşık bir durumları olsa da esasen ikisi aynı tür değiller. Birisi zombi, macera ve aksiyonu bol olmayan muhteşem bir yapım, diğeri ise karakterler üzerine kurulu ve bu yönden insanı derinlerden etkileyen senaryoların olduğu harika bir yapım. Sonuç olarak, her iki oyununda kendilerine göre harika konuları ve özellikle de bir olmayan türleri var. Bu yüzden kesinlikle ikisi rakip olarak karşılaştırılmamalı.

Can Pahalı: Aslında bir bakımdan bu güzel bir olay -tabiki abartılmadığı sürece- Resident Evil'i Silent Hill ile karşılaştırılması birbirine çok benzeyen iki farklı oyun türü olduğundan kaynaklandığını düşünüyorum. Şöylede diyebiliriz aslında, Resident Evil ve Silent Hill günümüzün en iyi iki Korku temalı oyunlarından; kesinlikle zirvede çakışmalar olacaktır. Bu tartışmaların abartılmadığı sürece önüne geçilmesine gerek duyulmadığını düşünüyorum.

Bilâl Karakuş: Son olarak kişisel anlamda söylemek istediğiniz bir şey var mı? Üyeleriniz hakkında, bizim hakkımızda yahut dünya barışı hakkında :D

Kadir Tatlısu: Bu röportaj için Sitem ve kendi adıma teşekkür ediyorum.
Üyelerimize özellikle vefalı üyelerimize de teşekkürler, onlar burada oldukça bu site de burada olmaya devam edecek.

Dünya barışından ise hiç umudum yok...

Can Pahalı: Röportaj için tekrardan teşekkür ediyorum, sürekli irtibatta kalmamız dileği ile; bizzat Resident Evil Türk'ün yönetim kadrosu ile tanışmak ve birlikte yeni etkinlikler ve türevleri oluşturmaktan mutluluk duyacağımı belirtmek isterim. En kısa zamanda tekrardan görüşmek üzere :)

Dilek Çay: Resident Evil serisini de en az Silent Hill kadar çok seviyorum diyebilirim rahatlıkla. Çünkü ben zamanında ne Resident Evil'dan ne de Silent Hill'dan yoksun kalan bir çocuktum :) Birisi konusuyla beni derinden etkiliyor, diğeri ise dünya acaba böyle olsaydı nasıl bir yaşam mücadelesi verirdik? dedirten ve bunu da oyuncuya gayet güzel oynatan yapımlardı. Şayet zombi temalı konuları çok beğenir ve her zaman merakla takip ediyorum. O yüzden Resident Evil'da yeri bende çok başkadır.

Dünya hakkında ise söylemek istediğim bir kaç şey var; Maalesef dünya iyiye gitmiyor. Buna da apaçık ki; kötü hırs, para, açgözlülük, kıskançlık vs gibi insanoğlunun olmazsa olmazları neden oluyor. Eski zamanda bir imam bilgini geleceği kendi öngörüsüyle şöyle yorumlamıştır; "Öyle bir zaman gelecek ki; 3. dünya savaşı, süngüye dayalı olacak..."

Son olarak ise; Resident Evil Türk sitesini şahsen ben de yakından takip ederdim. Söylemem gerekiyor ki siz de işinizde kaliteliğinizle oldukça başarılısınız arkadaşlar. Bu konuda sizleri tebrik ediyorum. Ayrıca bizlere böyle bir imkan sunduğunuz içinde ben ve ekip arkadaşlarım adına sizlere çok teşekkür ediyoruz. Böyle güzel arkadaşlıkları ve destekleri gördükçe bizimde sizlerin yanınızda olacağımızı unutmamanızı temenni ederiz. İYİ ÇALIŞMALAR!
 
Orçun Çavuşoğlu: Gerçekten keyifli bir röportaj olduğunu belirtmem gerekiyor. Bu benim ilk röportajım ve açıkçası Resident Evil Türk ile yapmış olduğum için bende her daim ayrı bir yeri olacaktır :) Üyelerimize her daim yanımızda oldukları için teşekkürü bir borç biliyorum / biliyoruz. Onların şu anda da süren sınırsız destekleri olmasaydı, ayakta kalmamız epey güç olacaktı diye düşünüyorum... İyi ki varlar, hiçbir zaman da eksik olmasınlar!

Ayrıca, elimizde olmayan nedenlerden dolayı bir zamanlar aramızda esen soğuk rüzgarların ortadan kalkmış olması, bizler açısından fazlası ile sevindirici bir gelişme oldu. Silent Hill Türkiye olarak bu durumdan son derece memnunuz. Aynı amaçla yürüdüğümüz bu yolda, her daim sizlere destek olacağız ve aramızdaki bu kardeşlik bağının hiçbir şekilde kopmaması için elimizden gelen her türlü hassasiyeti göstereceğiz.


Senin de deyiminle, 'ÖLÜMÜNE RESIDENT EVIL, ÖLÜMÜNE SILENT HILL' :W

Zorunlu olarak röportaja sonradan dahil edilmesi gereken ibare: Ölümüne usta :W



Röportaja katılıp, soruları samimi bir dille cevaplayan tüm Silent Hill Türkiye ekibine teşekkürlerimi ve saygılarımı arz ederim. Çalışmalarınızda başarılar, umarım ki ne olursa olsun bu dostluğu sürdürürüz, hatta daha da ileriye taşırız :)


MoRGaNBLacK

  • Eski Üye
  • *
  • Çevrimdışı
  • Default Avatar
  • İleti: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #1 : 14 Kasım 2011, 23:27:08 »
Çok güzel bir röportaj olmuş :) İnşallah Silent Hill TR ile de sürekli irtibatta olursunuz ve bu bağı koparmazsınız :) Her iki oyunu da çok severim :)


Turambar

  • Eski Üye
  • *
  • Çevrimdışı
  • Default Avatar
  • İleti: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #2 : 14 Kasım 2011, 23:54:31 »
Çok olumlu bir röportaj olmuş ve sitenin o soğuk dönemini atlatabilmesine çok sevindim böylece yeniden açıldığını öğrenmiş oldum zira RE ve SH'e de hayranım.

(Neydi oradaki üyelik adım yahu ? :D)


leon scott kenedy

  • Site Yöneticisi
  • *
  • Çevrimdışı
  • İleti: 135
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #3 : 15 Kasım 2011, 00:01:26 »
Röportajı cevaplayan tüm Silent Hill Türkiye ekibine teşekkürler.İnşallah iki site arasındaki dostluk bir aksaklık olmadan olumlu yönde devam eder.İki siteninde amaçları aynı ve gerçekten ülkemizde oyun sektörünü biryerlere getirmek için birbirimize destek olmalıyız.Tekrardan teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.


DWG22

  • Site Denetmeni
  • *
  • Çevrimdışı
  • İleti: 1158
    • Profili Görüntüle
    • YouTube
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #4 : 15 Kasım 2011, 00:56:12 »
Ben zaten diyeceğimi demişim, keşke Levent abiye yayınlasın diye atmadan önce sondaki düşüncemi silseydim, buraya yazardım :D SHTR'ye ben de teşekkür ederim. Bizzat bu işle ilgilendiğim için zorlandığım kadar keyif aldığımı söylemeliyim, ki inanılmaz derecede zorlandım. Artık ne kadar keyif aldığımı siz düşünün :H


lagunaloire

  • Eski Üye
  • *
  • Çevrimdışı
  • Default Avatar
  • İleti: 100
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #5 : 15 Kasım 2011, 01:05:08 »
Öncelikle böyle güzel bir düşünceyi hayata geçirdiği için Bilal abime bir teşekkürü borç bilirim. :W Silent Hill TR ekibine de can-ı gönülden teşekkür ediyorum , sorulan sualleri samimi bir şekilde yanıtladıkları ve bu düşünceyi geri çevirmedikleri için. Emeği geçen herkese teşekkürler , gerçekten okuması zevkli bir röpörtaj olmuş. :W


Orcuncharted

  • Forever Emektarı
  • *
  • Çevrimdışı
  • İleti: 821
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #6 : 15 Kasım 2011, 02:46:42 »
Bir süre öncesine kadar ismi lazım olmayan birisi nedeni ile aramızda esen soğuk rüzgarların yerini bahar havasına bırakması, böylesi bir dostluğun ve dayanışmanın sağlanabilmiş olması, örnek alınması gereken bir durum... Bu dostluğu daha da ileri götüreceğiz :)


|Umbrellacorp|

  • Eski Üye
  • *
  • Çevrimdışı
  • Default Avatar
  • İleti: 10
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #7 : 15 Kasım 2011, 09:49:15 »
Ellerim patlayana kadar alkışı hakediyorsunuz :) çok olumlu bir düşünce ve hareket bravo yanliz bunu yazmazsam olurum diyerek :)  röportajı okurken içimden keske iki oyunun yada sadece SH nin :) filimler hakkında ne düşünüyorlar onlarda bizler gibi mutlularım yoksa rahatsızlar mı vs fikirlerini merak etmedim değil :)


ilsirya

  • Forever Emektarı
  • *
  • Çevrimdışı
  • İleti: 337
    • Profili Görüntüle
    • Oyun Kanalım
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #8 : 15 Kasım 2011, 09:52:08 »
Silent Hill gerçekten çok güzel bir oyun.Daha önceden oynamıştım.Sevdiğimm oyunlar arasında. :W Türkiyede bir forumunun olması ve Resident Evil Türk'ün onu desteklemesi çok güzel. :W :W


Albert Wesker

  • Forever Emektarı
  • *
  • Çevrimdışı
  • İleti: 303
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill Türkiye Röportajı
« Yanıtla #9 : 15 Kasım 2011, 10:36:32 »
Öncelikle verimli bir röportaj olmuş ve ayrıca yakın geçmişten günümüze kadar olan Silent Hill içerikli bütün soru ve sorunlara ışık tutmuş bir çalışma. Hani yabancılar der ya "Voov" diye; işte tam bu durumu, bu söz niteler diye düşünüyorum. Yapımda emeği geçen bütün Silent Hill Türk yetkililerine ve bunu düzenleyen Resident Evil Türk ekibine teşekkür ediyorum.